AKP'den aynı nakarat: Kadın yok, aile var

AKP, yasama yılının bitmesine az bir zaman kala Meclisten geçirdiği Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisini kullanmaya başladı. Bu yetkiye dayanan hükümet, 8 devlet bakanlığının kapatılacağını, 11 yeni bakanlık kurulacağını açıkladı. Hazırlıkları süren projeye göre kabine, 21 bakan ve başbakandan oluşacak.

Kapatılan devlet bakanlıkları arasında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı da var. Onun yerine “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” isminde yeni bir bakanlık kuruluyor.

“Kadın, aile ve özürlüler konuları ile sosyal yardımların tek çatı altında toplanmasıyla” kurulacağı ifade edilen yeni bakanlık, AKP’nin iddiasına göre “tarım sektöründeki geçici işlerde çalışanlar, eğitimsiz bireyler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler ve yoksulluk riskiyle en fazla karşı karşıya olan kesimlerin” sorunlarıyla ilgilenecek. Bu bakanlık altında sosyal yardımları dağıtan 7 ayrı kurumun taşra teşkilatlarının da birleştirilmesi öngörülüyor.Böylece yıllık 15 milyar lirayı bulan kamu yardımlarının tek elden dağıtılmasının sağlanacağı belirtiliyor.

Düzenlemenin seçimlerden önce mi uygulanacağı, yoksa yeniden iktidar olmayı hedefleyen AKP’nin seçim sonrası ilk icraatı olarak mı planlandığı yetkili ağızlardan açıklanmadı.

Eşitlik yerine yardım paketleri
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın yerine “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı”nın kurulması pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Çünkü bu değişiklikle kadın erkek eşitliğini sağlamakla görevli tek genel müdürlük olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü de bu yeni bakanlığın altında yer alacak. Görevi “kadın erkek eşitliğinin sağlanması, toplumsal yaşamın tüm alanlarında kadınların konumlarının güçlendirilmesi ve kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi için politikalar üretmek, strateji geliştirmek, tüm paydaşlarla işbirliği yapmak ve koordinasyonu sağlamak” olan KSGM’nin “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” çatısı altına alınmasıyla fiili olarak kadınların sorunlarını gündeme alan bir kurumun kalıp kalmayacağı merak konusu.

Diğer yandan kadınlar “aile içinde” tanımlanan ve “çocukların, yaşlıların, engellilerin korunması” açısından “yardıma muhtaç” kategorisinde değerlendirilen toplumsal bir kesim olarak değerlendirilecek. Ayrıca kadın erkek eşitliğini sağlayacak ve kadınları her alanda güçlendirmek için politika üretip uygulayacak mekanizmalar da böylelikle ortadan kaldırılmış oluyor.

Kadınlar tepkili

Kadın örgütleri, düzenlemeye tepkili. Kadınların tam hak eşitliği için yıllardır verdiği mücadelenin yok edilmeye çalışıldığını düşünüyorlar. Taleplerinin bir “Kadın Erkek Eşitliği Bakanlığı” olduğunu hatırlatan kadın örgütleri, ailenin bütün yükünü kadınların omzuna yıkan ve kadınları “yardıma muhtaç varlıklar” haline getiren bu bakış açısına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyor.

Kadın politikaları kapsam dışı kalacak
Dr. Selma Acuner:
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın kuruluşunun 20. Yılındayız. Daha güçlendirilmiş bir icra bakanlığına dönüşmesini ve KSGM’nin yapısının güçlendirilmesini beklerken kadın örgütlerinin görüşleri hiç alınmadan bir aile ve sosyal hizmetler bakanlığının kurularak KSGM’nin bunun altına gönderilmesi çalışmaları endişe, kaygı ve üzüntü verici. Böyle bir düzenlemenin sonuçları nereden bakılsa kayıplarla dolu olacak, ‘kadın politikaları’ iyice kapsam dışı kalarak aile veya sosyal hizmetlerin konusu haline gelecek, KSGM’nin yetkisi ağır bir bürokratik silsile ile karşı karşıya kalacak, bir mektup yazarken bile birçok bürokratik katmandan izin alma durumunda kalacak, daraltılmış bir yetki alanı ile işlevsiz hale getirilecek. Dolayısıyla elde kalan KSGM de kısaca ‘tabela kurum’ haline itilecek. Devlet çatısı altında eşitlik kurumlaşmasının iktidarda olan siyasi partilerin ideolojisinden doğrudan etkilendiğini de göz ardı edemeyiz tabi. Şu ana kadar kurulması beklenen toplumsal cinsiyet eşitliği kurumu kurulmadı, eşitlik kurumu kurulmadı, kadın bakanlığı kaldırılıyor, KSGM de zayıflatılıyor. Bütün bunlar bir araya gelince devlet çatısı altında “kadın politikası aile politikalarının içindedir” yaklaşımı teyit mi ediliyor sorusunu sormak gerekiyor. Durum öyle gösteriyor ki, 1990lı yılların başında kadın ve aile müsteşarlığını sadece sırayı değiştirerek aile ve kadın müsteşarlığına dönüştürme girişimine bile karşı çıkmışken, şimdi hem bakanlığın ortadan kaldırılması ve hem de kadınla ilgili bir mekanizmanın aile ve sosyal hizmetler altına gönderilmesi ile karşı karşıyayız. Kadın milletvekillerine soruyoruz “neler oluyor” diye, bize “siyasilerin önüne böyle bir şey gelmedi” diyorlar. Kapalı kapılar ardında üst düzey bürokratlar siyasilerin görüşünü almadan, nasıl böyle bir iş yapabiliyorlar? Türkiye kadınların yaşamsal sorunlarının çözümü için sorumluluk altına girdiği pek çok uluslar arası sözleşmeye imza attı, ne oldu? Rafta hepsi. En son imzaladığı sözleşmeyi de uygulayabileceği hiçbir mekanizma kalmıyor ortada. Kadınlar olarak hemen harekete geçmemiz lazım, sesimizi her koldan duyurarak son derece yanlış olacak bu uygulamayı durdurmamız gerekiyor.

30 yıllık mücadele sıfırlanıyor

Gülsen Ülker (Kadınlarla Dayanışma Vakfı/KADAV): Uzun yıllardır kadınları aile içindeki görevlerine ve konumlarına bağlayarak tanımlama anlayışına karşı çıkmıştık. Talep ettiğimiz şey dünyada da örneği olan “Kadın Erkek Eşitliği Bakanlığı” idi. Ortadan kaldırılan bakanlık bile pek çok açıdan eleştirdiğimiz ancak daha iyi hale getirilmesi için mücadele yürüttüğümüz bir alandı. Şimdi yeni düzenleme ile kadın hareketinin 30 yıllık mücadelesi sıfırlanıyor. 1990’larda kurulan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün her aşamasını adım adım izledik, önerilerde bulunduk, taleplerimizi iletmek için mücadele ettik. Bizim emeğimizle kurulmuş kurumları yok ediyorlar. Biz KSGM’nin taşra teşkilatlarının da kurulmasını isterken, bakanlığın görev alanının ve sorumluluklarının geliştirilmesini isterken karşımıza çıkan şeye bakın! KSGM kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlü bir kurum değil, taşrada yardım dağıtma örgütü haline getiriliyor. Bir de böylesi önemli bir düzenleme kimseye hiçbir şey danışılmadan, bir oldubittiye getirilerek, içeriğini, nasıl olacağını bile anlatma ihtiyacı duyulmadan pat diye karşımıza çıkarılıyor. Bu da çok önemli bir sorun. Ama içeriği anlatılmasa da AKP’nin 8 yıldır kadınlar için yürüttüğü politikalar nedeniyle karşımıza nasıl bir şey çıkacağını biliyoruz. Muhafazakâr, ailenin bütün yükünü kadınların omzuna yıkan, kadınları “yardıma muhtaç varlıklar” haline getiren ve yürüttüğü mücadeleyi sıfırlayan bir bakış açısının sonucudur bu düzenleme. Bunu kadına yönelik şiddet yasası olması gerekirken “ailenin korunması kanunu” çıkarırken de yaptı, kadın erkek eşitliğinin sağlanması için kurulması istenen komisyonu “fırsat eşitliği komisyonu”na çevirirken de yaptı, Kavaf döneminde bir tek kadın örgütüyle bile görüşmekten imtina ederek de yaptı. Biz, kadın örgütleri olarak tüm gücümüzle bu düzenlemeye karşı çıkacağız, elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Evrensel

0 yorum ---- AKP'den aynı nakarat: Kadın yok, aile var

Etkinliklere katılmak için aşağıdaki boş kutuya varsa görüşünüzle birlikte Ad-Soyad ve Mesleğinizi belirtmeniz yeterlidir.

  Şemsiye! Şemsiye!

8 Mart Yaklaşıyor!

2011 Kadınlara Sosyal Güvence Copyleft