Fatma Şahin buna ne diyecek? - Sevda Karaca

Şiddete uğrayan kadınlar, artık 110 lira ödemeden korunma talep edemiyor. Çünkü 1 Ekim’de yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre artık hukuk mahkemelerinde açılacak tüm davalarda masraflar peşin ödenmek zorunda. Bu da aile mahkemelerinde boşanma ve nafaka davası açmış, korunma talep etmiş çok sayıda kadının mağdur olması anlamına geliyor.
Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği artık dava açarken ‘gider avansı’ yatırmak gerekiyor. Avans tarifesine göre davacı, bu tarifede gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda. Gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri kapsıyor.
Av. Habibe Yılmaz Kayar’a göre, bu uygulama, şiddetten korunmak için başvuran kadınlar bakımından adalete başvurmayı engelleyici nitelikte. Bunun somut örneğini, şiddet gören bir kadın müvekkili için koruma kararı almak istediklerinde yaşamışlar bile. Ölüm tehdidi altında bulunan bir müvekkili için korunma talebinde bulunmak için savcılığa başvurduklarında kendilerinden 110 lira talep edildiğini anlatan Kayar, evinden şiddet nedeniyle ayrılmış ve zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren müvekkilinin bu parayı ödemesinin mümkün olmadığını ifade ediyor.
4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereği korunma kararı istenmesinin harca tabi olmadığını hatırlatan Kayar, tevzi bürolarının 4320 sayılı Kanun’un özel niteliğini göz ardı ettiğini bildiriyor. “4320 sayılı Ailenin Korunmasına dair Kanun’a ilişkin başvurular dosya üzerinden ve çoğunlukla duruşmasız verildiği için başkaca bir masraf gerekmemektedir” diyen Habibe Yılmaz Kayar, korunma talebinin aciliyeti nedeniyle, zorunlu gider avansı uygulamasının şiddet gören kadınların adalete erişimini engellediğini vurguluyor. Şiddet gören, çoğu zaman nüfus cüzdanını bile almaya fırsat bulamadan evden ayrılmak zorunda kalan ve ölüm tehdidi altında bulunan şiddet mağduru pek çok kadın için 110 lira karşılanamaz bir miktar olduğu için kadınlar korunmasız kalabilir, adalete başvurma hakları ortadan kalkabilir.
ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE DE AYKIRI
Bu uygulamanın acilen sonlandırılmasını isteyen Avukat Kayar, tevzi bürosunun yeniden yapılandırılması gerektiğini söylüyor. Kayar, Türkiye’nin imzacı olduğu CEDAW, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğuna işaret ediyor: “Şiddetten uzak güvenli yaşama, adil yargılanma, etkin iç hukuk yoluna başvurma hakkının ihlali söz konusu. Şiddetten korunmak için başvuran kadınlar, hiçbir biçimde adalete başvuramayacak.”
Kadına yönelik şiddetle ilgili yeni bir yasa tasarısının hazırlığı içinde olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in bu yaşananlara ilişkin nasıl bir adım atacağı ise merak konusu. Yetersizliği nedeniyle kadın örgütlerinin ve hukukçuların eleştirdiği 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’u bile uygulanamaz hale getiren bu düzenleme, şiddete karşı yeni yasa hazırlığı açısından olumsuz bir ilk adım oldu.
ADALET KAPISI KAPALI

Avukat Filiz Kuru Çarkı da, gazetemizin 6 Ekim 2011 tarihli sayısında yer verdiğimiz konuyla ilgili yazısında, yaşanabilecek adaletsizliğe dikkat çekmişti. Çarkı, "İşçi ve emekçilerin dava açma hakkı da elinden alınmıştır" başlıklı yazısında, özellikle işçi sınıfı ve emekçilerin her türlü hak arayışlarının önünün daha baştan kesildiğini ifade ediyor. Bugün işe iade davası açabilmesi için bir işçinin peşin ödemek zorunda olduğu dava masrafının 600-700 lira olduğunu belirten Çarkı, yazısında yasanın yürürlüğe girmesinin hemen ardından yaşananları şöyle anlatıyor: "Bu yasanın ne kadar ağır sonuçları olduğu daha birkaç gün içinde hissedilmeye başlanmıştır. Birçok işçi işçilik hakları için dava açmaya geldiğinde ellerine tutuşturulan dava harç ve gider masraflarını gördüklerinde, biraz şaşkınlık ve daha çok da gözleri dolu dolu dava açmaktan 'vazgeçmek' durumunda kalmıştır." Yazıda aile mahkemelerinde boşanma ve nafaka davası açmış, adli yardım talebi olan kadınların çoğunun yoksul olduğuna dikkat çeken Çarkı, "Zaten, zar zor ayakta duran bu kadınların çektikleri çileler bu yasa nedeniyle biraz daha katmerlenecektir" diyor.
Evrensel

0 yorum ---- Fatma Şahin buna ne diyecek? - Sevda Karaca

Etkinliklere katılmak için aşağıdaki boş kutuya varsa görüşünüzle birlikte Ad-Soyad ve Mesleğinizi belirtmeniz yeterlidir.

  Şemsiye! Şemsiye!

8 Mart Yaklaşıyor!

2011 Kadınlara Sosyal Güvence Copyleft