25 Kasım'ın yıldönümü yaklaşırken... Kadınların kendi kaderlerini belirledikleri bir ülke istiyoruz

Bunları Biliyoruz...
• Siyasal gericiliğin erkek egemenliğini beslediğini; kadınlara yönelik şiddete yataklık ettiğini, kadının eve kapatılmasına, eksik insan olarak görülmesine, zorla evlendirilmesine, doğurup bakacağı çocuk sayısını belirleyememesine; en temel hak ve özgürlükleri kullanamamasına, örgütlenememesine neden olduğunu…
• Savaşın kadınlar üzerindeki şiddeti arttırarak yeniden ürettiğini…Milliyetçiliğin ve şovenizmin kadın düşmanı olduğunu ve kadına yönelik şiddeti tetiklediğini…
• Ekonomik krizin evde, sokakta, işyerinde şiddeti giderek yaşamımızın her anında arttırdığını, güvencesizliğin şiddet dolu evlerde, iş yerlerinde hapsolmamıza yol açtığını…
• Biz bu yazıyı okurken; kadınların işyerinde, sokakta, evinde tacize uğradığını, namus adı altında cinayete kurban edildiğini, sosyal güvencesiz düşük ücretle çalıştırıldığını, çocuğunu bırakacak bir yer olmadığı için işinden ayrıldığını, kriz bahane edilerek işinden atıldığını, sağlık güvencesi olmadığı için hastane kapısından geri döndüğünü, sadece kadın olduğu ve parası olmadığı için eğitim hakkından mahrum bırakıldığını…
• Her 3 kadından 1’inin yaşamı boyunca dövüldüğünü, cinsel ilişkiye zorlandığını ya da taciz edildiğini…
• 15 – 40 yaş arası birçok kadının kanser, trafik kazaları ya da sıtma yerine toplumsal cinsiyet kökenli şiddet nedeniyle ölmekte ya da yaralanmakta olduğunu BİLİYORUZ...
Taleplerimiz
•Kadınların, eksiksiz insanlar olarak insanca yaşama, kendi kaderlerini özgürce belirleme, kendi eşlerini seçme, evliliğe zorlanmama, kendi bedenleri üzerinde söz ve karar hakları vardır.

•Kadına yönelik fiziksel, sözel, psikolojik ve cinsel şiddeti önlemeye dönük kapsamlı politikalar geliştirilmeli, ceza yasaları ve iş yasaları buna göre düzenlenmelidir. Cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır.

•Kadına yönelik şiddet söz konusu iken yasaların “hafifletici nedenlerini” reddediyoruz. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet “kabahat” değil insanlık suçudur. Kadına yönelik şiddetin sorumlularının yargılanmasını ceza yasalarının kadına yönelik her türlü şiddet en ağır biçimde cezalandırmalıdır.

•Şiddete uğrayan kadınların hak arama sürecini başlatacak kurumlarla ilişkiye geçmesi sağlanmalıdır. Kadın dayanışma merkezleri ile kadın sığınma evleri ve baroların kadın danışma merkezleri hak ihlallerini izlemeli, şiddete maruz kalanların mutlaka belgelenmesini ve hukuki yollara başvurmasını sağlamalıdır.

•Kadına yönelik şiddetin zeminini sınıfsal, ulusal ve cinsel sömürü belirlemektedir. Sınıfsal sömürüyü en ağır biçimde kadınlar yaşamaktadır. Kadın emeği ucuz – değersiz emek olarak görülmektedir. Ev içi emek, ücretsiz aile işçiliği, tarım sektörü gibi alanlarda kadın emeğinin hakları güvenceye alınmalıdır.

•Şiddete uğrayan kadınların koruma altına alınmasını, ihtiyaca uygun sığınma evi açılmasını, şiddete uğrayan kadınların ve çocuklarının barınma, iş, beslenme, ulaşım gibi ihtiyaçlarının karşılanmasını, kadınlara psikolojik desteğin de içinde olduğu ücretsiz sağlık hizmeti sunulmasını istiyoruz.

•Kadına yönelik şiddete yol açan ayrımcılığı özendiren ve meşrulaştıran uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin cinsiyetçiliği doğal olarak algılatan eğitim sistemi değiştirilmeli, eğitim cinsiyetçi uygulama ve yaklaşımlardan arındırılmalıdır.

•Aile içi şiddetin her türüne dayağa, aşağılanmaya, istismara ve tecavüze sessiz kalınmamalıdır. Aile içi şiddete karşı kadın mücadelesi desteklenmeli, genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmalıdır.

•Medya kadın ve çocuklara yönelik şiddeti bir malzeme olarak kullanmaktan vazgeçmelidir.

•Bütün kadınların, kendileri, çocukları, toplum ve insanlık için verilen temel hak mücadelelerinde yer almaya ve bu mücadelelerin en önünde durmaya hakları vardır. Kadınların örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

•Kadınların barış içinde yaşama hakları vardır. Türkiye’de kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için savaş ortamı sona erdirilmelidir.

0 yorum ---- 25 Kasım'ın yıldönümü yaklaşırken... Kadınların kendi kaderlerini belirledikleri bir ülke istiyoruz

Etkinliklere katılmak için aşağıdaki boş kutuya varsa görüşünüzle birlikte Ad-Soyad ve Mesleğinizi belirtmeniz yeterlidir.

  Şemsiye! Şemsiye!

8 Mart Yaklaşıyor!

2011 Kadınlara Sosyal Güvence Copyleft